Cevizde Üretim Tüketimi Karşılamıyor
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, cevizde üretimin, tüketim artışına yetişemediğini bildirerek, “Türkiye 100 bin ton iç ceviz üretimiyle dünyada dördüncü ve dünya üretiminin yüzde 6'sını karşılıyor ama yine de ceviz ithal ediliyor” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, dünya ceviz üretiminin iç ceviz olarak yaklaşık 1,5 milyon ton olduğunu, bunun 720 bin tonunu karşılayan Çin'in birinci sırada yer aldığını, Çin'i, ABD ve Ukrayna'nın takip ettiğini, Türkiye'nin 100 bin ton üretim ve yüzde 6 payla dördüncü sırada yer aldığını bildirdi.

Kabuklu ceviz üretiminde 13 bin 98 tonla Hakkari'nin birinci olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Hakkari'yi, 6 bin 952 tonla Kahramanmaraş, 6 bin 863 tonla Bursa, 6 bin 458 tonla Denizli, 6 bin 406 tonla Çorum, 6 bin 375 tonla Mersin takip ediyor. Yıllık üretimi 5 bin tonu geçen iller arasında Antalya, Konya, Aydın, Van, Tokat ve Sakarya da var” dedi.

Türkiye'de ceviz üretiminin artmasına karşın, bölgelere, illere hatta yıllara göre üretimin düzenli olmadığını, ağaç başına 34 kilogramlık verimin yetersiz kaldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Verimsizliğin sebebi, ceviz ağaçlarının arazi sınırlarında tek tek ağaçlar şeklinde, kültürel işlemlerden yoksun, bakımsız olarak yetiştirilmesidir. Bu durum hem verimi hem de kaliteyi olumsuz etkilemektedir. Bu şekilde üretim artsa bile ürün standardı tutturulamayacağı için dış pazarda rekabet şansı olmaz, mevcut pazarlar da kaybedilir.

Anadolu cevizin anavatanı. Ülkemizin her tarafında ceviz yetiştirilebiliyor. Üretim hızla artırılabilir.”

“CEVİZ HASADINDA EN İDEALİ DALLARIN SİLKİLEREK YAPILMASIYLA OLUR”

Ceviz hasadının tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:

“Cevizlerde hasat zamanını belirleyen en belirgin özellik, pratik olarak meyve üzerini örten yeşil kabuğun çatlayarak meyvenin gözükmesidir. Erken hasatta meyvenin yeşil kabuktan ayrılması güçleşir, ceviz içinde kararmalara neden olur. Geç hasatta ise karga, sincap gibi ceviz tüketen hayvanlar ürüne verir. Hasatta sırık kullanılmamalıdır. Sırık yaralanmalara neden olur. Daha önemlisi ertesi yılın meyve gözlerinin zarar verir. En ideal hasat dalların silkilerek yapılmasıyla olur. Bu amaçla geliştirilmiş meyve silkici ve toplayıcı araçlar olmasına rağmen ülkemiz tarım arazilerinin eğimli olması bu tip hasat makinalarının her yerde uygulamasını mümkün kılmamaktadır.”

“İYİ KALİTE VE VERİMLİ ÜRÜN İÇİN KAPAMA BAHÇELER KURULMALI”

Ceviz üretiminin artırılması için iyi kalite ve verimli, standart iklim ve toprak şartlarına uygun ceviz çeşitleriyle kapama bahçeler kurulması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, “son yıllarda kapama bahçeler kurulmaya başlanması sevindirici. Ceviz, asıl ürün olarak üretilmeli, çeşit seçerken soğuklama isteği, ilkbahar geç donları ve benzeri şartlar dikkate alınmalı, iklim ve toprak şartları uygun olmayan yerlere dikilmemelidir” dedi.

“KAPAMA BAHÇELERE DESTEKLER ÜRETİCİYİ TEŞVİK EDER MAHİYETTE OLMALI”

Standart çeşitlerle kurulacak kapama bahçelere verilen desteklerin üreticiyi teşvik eder mahiyette olması gerektiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Toprak istekleri bakımından müşkülpesent olmayan, diğer meyve ağaçlarına göre toprak tuzluluğuna nispeten daha dayanıklı olan ceviz üretimi artırılırsa ceviz dış satımında, önemli pazarları elde edebiliriz. Uğurlu Fidancılık Üreticimizin fedakar ceviz ağacına gösterdiği ilgi nedeniyle ceviz fidanlarının diğer meyve fidanlarına göre daha yüksek fiyat buluyor.

Ceviz bahçesi kurulacak arazisinin mutlaka toprak ve sulama suyu tahlillerini yaptırılmalıdır. Üreticilerimiz çeşit seçerken periyodisite (bir yıl çok bir yıl az meyve verme özelliği) göstermeyen, ilkbahar geç donlarından zarar görmeyen, geç çiçeklenen, soğuklama isteği bakımından yöreye uygun, kalitesi ve verimi yüksek çeşitler tercih edilmelidir.” 

Şemsi Bayraktar, meyvecilikte yapılan hataların telafisinin mümkün olmadığını, bu nedenle üreticilerin meyve bahçesi tesisinde çok titiz davranmaları gerektiğini bildirerek, “Üreticilerimiz bahçe tesisine karar verirken mutlaka uzman kişi ve kuruluşların bilgisine başvurmalı, fidanı güvenilir kuruluşlardan almalı, alacakları fidan doğru ve sağlıklı olmalıdır” dedi.

(İHA)